arasında tam 30 yıl Ruslarla mücadele
etmiş ve bölgede bir devlet teşkilatı
kurmuştur. Hayatta olduğu dönemde
bile Avrupa’nın ve tüm İslâmdünyasının
dikkatlerini üzerine çeken Şeyh Şamil
hakkında yaşadığı dönemde romanlar
ile tiyatro ve araştırma eserleri kaleme
alınmıştır. 1859 yılında Ruslara teslim
olmak zorunda kalan Şeyh Şamil, 1869
yılında İstanbul’a gelmiş, oradan hacca
gitmiş ve 1871 yılındaMedine’de vefat
etmiştir.”
1854 yılında İngiltere’de Edmund
Spencer’ın yayınlanan kitabından
alıntı yapan Prof. Dr. Demiryürek
“İlyas Mansur’un Dağıstan’da başlattığı
ve ardından Gazi Molla’nın kısmen
devam ettirdiği şeyi, Kafkasya’nın
şimdiki imamı ve savaşçısı Şamil
Bey mükemmelleştirdi. Dağıstan’a
çeşitli reformlar getirmeyi de
başardı. Düzgün bir hükümet
kurdu. Mahkemeler ve posta sistemi,
turistleri korumak için jandarmalar ve
konaklamalar için hanlar oluşturdu ve
vergi uyguladı. Yani her şeyi mümkün
olduğunca uygar toplumların adet ve
usullerine benzetti.” dedi.
Bu yılın Şeyh Şamil’in 220. yılı olması
itibarıyla önemine de değinen Prof.
Dr. Demiryürek “2017 yılı, hayatının
otuz yılını Ruslarla mücadele ederek
geçiren ve Kafkas Kartalı olarak ün
kazanan Şeyh Şamil’in doğumunun
220. yılıdır. Sempozyumda sunulacak
bildiriler kitap olarak da yayınlanarak
kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.
Böylece sempozyumda ortaya
konulacak yeni bilgilerle bu büyük
lider anılmış ve Şeyh Şamil’in
biyografisine katkı sağlanmış
olacaktır.” açıklamasında bulunarak
sempozyumda emeği geçen herkese
teşekkür etti.
Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül
ise konuşmasında tarihe iz bırakan
bir adam olan Kafkas Kartalı Şeyh
Şamil’in doğumunun 220. yılında
Üniversitemizde anılmasından
dolayı teşekkür ederek Şeyh Şamil'in
nasıl bir insan olduğunu ve nasıl
bir karakter olduğunu anlattı. Gül
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şeyh
Şamil, 30 yaşıma kadar ilim tahsil
eden tefsir okuyan, hadis okuyan,
fıkıh bilen, felsefe ve edebiyat gören
bir ilim adamıdır. Bir gün savaşta
yaralandıktan sonra 25 gün yoğun
bakımda kalan Şamil, gözlerini ilk
açtığında annesine namazım geçti
mi? diyecek kadar arif bir şahsiyet. Bu
olay bile tek başına önünde eğilecek
bir şahsiyet olduğunu gösteriyor.
Zamanımızda nezle olduğunda
namazını bırakan ya da namazla
dinle ilgisi olmayan adamların din
adına çok büyük konuşmalar yaptığı
ortamda hem asker hem devlet adamı
hem de ilim adamı olan Şeyh Şamil’i
gerçekten saygıyla anıyorum. Şeyh
Şamil’in ayrıca doğruluğu, dürüstlüğü
ve sözünde duran adam oluşu nasıl
bir insan olduğunu gösteriyor.”
Aynı zamanda Üniversitemizle ilgili
değerlendirmelerde de bulunan Zeki
Gül, “Hitit Üniversitesi, öğrenci odaklı
yönetim anlayışıyla yaptığı sosyal,
kültürel ve sportif etkinliklerle sadece
ilimizde değil, bölgemizde ve tüm
Türkiye’de adını duyurdu.” ifadelerinde
bulundu.
[
HiTiT HABER
|
Ocak - Temmuz 2017
]
120