Page 190 - Hitit Haber B

Basic HTML Version

[
HiTiT HABER
|Temmuz - Aralık 2016
]
188
“İnsan bağırsağında insan vücut
hücre sayısının on katı bakteri
yaşamaktadır” diyerek konuşmasına
başlayan Yrd. Doç. Dr. Nedim
Albayrak, son yıllarda bu bakterilerin
sayısı ve çeşitlerinin genetik olarak
belirlendiğini ve mikrobiyom olarak
nitelendirildiklerini söyledi. Farklı sağlık
durumları gösteren insanların farklı
mikrop dağılımı göstermesi gözlemi ile
başlayan araştırmaların oldukça şaşırtıcı
bulgular ortaya koyduğunu belirten
Yrd. Doç. Dr. Albayrak sözlerine şöyle
devam etti: “Örneğin şişman insanlarda
bulunan bakteriler zayıf insanlarda
bulunan insanlardan farklıdır. Daha
da ilginci, insan bağırsağında bulunan
bu mikropların insan sağlığı üzerinde
çok büyük etkilere sahip olduğunun
öğrenilmesi tüm bilim dünyası ve
özellikle sağlık ve beslenme ile
ilgilenen bilim insanlarını genel olarak
mikroplara ve bağırsak bakterilerine
bakışını değiştirmektedir. En çarpıcı
bilimsel örnekler, şişman bir farenin
bağırsaklarından alınan dışkının zayıf
bir fareye aktarılması ile zayıf farenin
kısa sürede şişman hale gelmesi.
Aynı deneyler insanlar arasında da
gösterilmektedir. Şimdiye kadar elde
edilen bulgulardan hareketle, uygun
nicelik ve nitelikleri taşıyan bağırsak
florasına sahip olmak için; meyve
ve sebzeleri, tam tahıl, baklagil ve
kuruyemişleri içeren gerçek gıdaları
daha sıklıkla tüketme, şeker ve
beyaz unlu mamul içeren ürünlerin
tüketim sıklığının azaltılması, iyi bir
uyku ve düzenli egzersiz yapılması
önerilmektedir”
“Meyve ve sebzelerde, anne sütü
gibi gıdalarda doğal olarak az oranda
bulunan ve insan bağırsaklarında
sindirilmeden kalan lifler ve
çeşitli prebiyotik oligosakkaritler,
bağırsaklarda faydalı mikropların
arttırılmasında en önemli role sahip
bileşiklerdir” ifadelerinde bulunan
Yrd. Doç. Dr. Albayrak, özellikle
prebiyotiklerin bağırsakta bulunan
bifidobakteriler gibi sadece yararlı
bakterilerin gelişmesini destekleyen
sindirilmeyen oligosakkaritlerden
oluşan doğal gıda bileşenleri olduğunu
belirterek galakto-oligosakkaritler
ve frukto-oligosakkaritlerin en iyi
prebiyotik işleve sahip, bifidojenik
etkisi en spesifik olan oligosakkaritlerin
başında geldiğini ve sırasıyla laktoz ve
sakkaroz dissakkaritlerinden enzimatik
yöntemle üretilebildiğini söyledi.
Prebiyotikler, bebek mamaları ve
bebek gıdaları başta olmak üzere çeşitli
gıdalara katılabildiğini de vurgulayan
Yrd. Doç. Dr. Albayrak “Üretilen
prebiyotik bileşikleri içerecek gıda
ürünlerinin insanların sağlığına
olumlu katkılar yapacağı ve bir kısım
sorunların azaltılmasında etkileri olacağı
düşünülmektedir” diyerek sözlerine son
verdi.
YRD. DOÇ. DR. NEDİM ALBAYRAK, PREBİYOTİK
OLİGOSAKKARİT ÜRETİMİ HAKKINDA
BİLGİ VERDİ